4 Kasım 2011

Sevgini İspatla Bana

Nasıl mı? Imm... Mesela deveye hendek atlat ya da pireyi deve yap.
Yapamazsan valla inanmam, sevgine de sanada. Bak yemin verdim.

Biri bana böyle bir şey dese, yürü git işine derim. Sevgimin ispatı gerekiyorsa şayet birine, varsın ispatı eksik kalsın. Ben sevgimden eminsem, karşımdaki bundan şüphe duyuyorsa keyfi bilir. Ya da benim gözümü açtığı için teşekkür ederim. Çünkü ben böyle birine nasıl sevgi duymuşum ya da harbi duyamamışım da öyle sanmışım ki bana böyle bir teklifte bulunmuş.

Hani birde şunu derler ya;
“ Beni seviyorsan yaparsın... “
Birde bunu şımarıkça söylerler. En çok da işi düşer de ondan gelir, o seveninin yanına. Maksatı kısaca kullanmaktır. Ama bunu o saf sevdiceği anlamaz işte. Hoş, anlayanı da vardır bu durumu. Onlar için durum sevgi gösterisi olmuş, çıkmıştır artık. Bu gibi ikili için tencere-kapak desek yeridir. İşin içinde sevgiden eser yoktur. Karşılıklı çıkar gözetilir.
Ama tabi, saf ve temiz sevgileri sömürülenleri bu durumdan istisna ediyorum.

Sevgi ispatı öyle birinin emirlerini yerine getirmekle olmaz. Sevgi eyleminde zati emir yoktur. Sevgide herşey içten gelir. İşte bu içtenliği anlamayanın gözüne bunu sokmaya çalışmanın, hiç ama hiç manası yoktur. Daha ziyade gereği yoktur. Bu oyuna gelenlerin sevgilerini gözden geçirmeleri tavsiye edilir. Zira o ispat sadece o iş içindir.

Gerçek sevginin ispatı bir ömür yaşanarak, yaşatılarak gösterilir.
İşte buna cesareti olanlar, hemde hiç koşulsuz. İşte onlar gerçekten sevenlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder