6 Mart 2012

Basma, Benim Toplumsal Yarama Parmak !

Düşünüyorum da eskiden toplum olarak daha sağlıklıymışız herhalde. Çünkü dizi yapımcılarının böyle bahaneleri yoktu. Güzel aile dizileri vardı. Mesela Perihan Abla, mesela mahallenin muhtarları, mesela 7 numara.
Onlarda da toplumların gerçekleri dile getirilirdi. Onlarda da aşk vardı, düzenbazlar vardı, entrika vardı. Ama abartısızdılar. Yalındılar. Acıları çok olurdu belki ama sömürü yoktu. Hepsinin kadrosunda birbirinden yetenekli oyuncular yer aldı. Özetle çok iyi yapımdılar hepsi.

Günümüzde baktığımızda toplumsal gerçekler, yok toplumsal yaraya parmak basmak adı altında, insanın ruh halini bozan diziler var her ekranda. Abartmıyorum dünyada da öyle. Amerikan dizileri de artık fantastik hikayelere odaklı. Yok vampiri, yok cadısı. Onlarda da eskiden çok güzel diziler vardı. Mesela Cosby ailesi, mesela kalabalık ve mutlu, mesela bizim aile. Bunlarda tıpkı bizdekiler gibi geride kaldı artık.

Şimdilerde kimi der ki küçük yaşta evlendirilen kızlarımızın toplumsal yarasına bastık parmağımızı. Kimi çıkar kadın satıcılarının eline düşen kızlarımızın toplumsal gerçeğine bastım der parmağını. Ve sonunda biri de alır hazır senaryoyu, hapishane günlüğünü alır basar parmağına. Hemde çocuk mahkumların. Ki ne tesadüftür ki şu sıra hapishanede çocuklarla ilgili çıkan haberler vardır.
Bilmem dikkatinizi çekti mi? Dizinin ( Suskunlar ) fragmanları daha yeni çıkmaya başlamıştı. Ama hapishane haberleri çıkınca aynı haftası yayına başladı dizi.

Ben buna konuya parmak basmak değil, fırsatçılık derim. Reyting canavarlığı derim. Tıpkı Fatmagül'ün suçu ne dizisi gibi. Kadına şiddet teması daha ilk bölümden beri kullanılıyor. Hiçbir fırsatı kaçırmadılar. Sonuç, reyting. Kim kazanıyor, onlar. Sana bana ne yararı var. Anca izle kahrol, küfret rahatla.

Kardeşim, basmayın toplumsal yaralara falan parmağınızı. Çok mu basmak istedin, o halde yap bi toplumun temel taşı olan aileyi konu alan bir dizi. İzlet bana. Tabii başarabilirsen yalın olarak bunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder